تعريف mining في الإنجليزية التركية القاموس.
- {f} çıkar: prep.çıkararak
- (Madencilik) madenden çıkararak
- (Ticaret) maden işletmeciliği
- (Askeri) mayınlama
- {f} çıkar
- madencilik
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Çöktüğü zaman madencilik yapıyorlardı.
- They were mining when it collapsed.
- {i} maden kazma
- {i} mayın döşeme
- {i} ask. mayın dökme, mayınlama
- mayın dökme
- x mayın döşe/maden çıkar
- maadin
- maade
- maden çıkarma
- have
- mine
- mayın
Mayınlar olduğu için nevigasyon zordu.
- Navigation was difficult because there were mines.
Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.
- He drove over a land mine and his jeep blew up.
- mine
- benimki
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
- mine
- maden
Askerler madencilerin terk etmelerini emretti.
- The soldiers ordered the miners to leave.
Bu maden gelecek ay kapanacak.
- This mine will close down next month.
- mining law
- (Askeri) madencilik kanunu
- mining machine
- (Madencilik) madencilik makineleri
- mining company
- maden şirketi
- mining engineer
- maden mühendisi
- mining engineering
- maden mühendisliği
- mining school
- maden okulu
- mining apprentice
- madencilik çırak
- mining apprentices
- madencilik çırak
- mining geology
- maden yerbilimi
- mining industry
- madencilik sektöründe
- mining laws
- madencilik yasaları, madencilik hukuku
- mining market forces
- madencilik piyasa güçleri
- mining activities
- madencilik faaliyetleri
- mining basket
- maden sepeti
- mining effect
- (Askeri) MAYIN TESİRİ: Toprak veya su sathı altında vukua gelen bir infilak kuvvetinin sebebiyet verdiği tahrip veya hasar. Ayrıca bakınız: "blast effect"
- mining effect
- (Askeri) mayın tesiri
- mining faculty
- (Eğitim) madencilik fakültesi
- mining geology
- madencilik jeolojisi
- mining laws
- (Madencilik) madencilik hukuku
- mining laws
- (Madencilik) madencilik yasaları
- mining licence
- (Ticaret) maden arama ruhsatı
- mining licence
- (Ticaret) maden izni
- mining licence
- (Ticaret) maden arama izni
- mining licence
- (Ticaret) maden ruhsatı
- mining license
- (Madencilik) maden çıkarma lisansı
- mining license
- (Ticaret) maden izni
- mining license
- (Madencilik) maden çıkarma ruhsatı
- mining license
- (Ticaret) maden arama ruhsatı
- mining license
- maden ruhsatı
- mining license
- (Madencilik) maden lisansı
- mining license
- (Ticaret) maden arama izni
- mining permit
- (Ticaret) maden ruhsatı
- mining permit
- (Ticaret) maden arama ruhsatı
- mining permit
- (Ticaret) maden izni
- mining permit
- (Ticaret) maden arama izni
- mining pollution
- (Çevre) madencilik kirliliği
- mining royalty
- (Ticaret) maden yeri kirası
- mining securities
- (Ticaret) maden menkul kıymetleri
- mining see
- madencilik bknz
- mining share
- (Ticaret) maden şirketi hisse senedi
- mining site
- (Madencilik) maden alanı
- mining society
- maden şirketi
- mining system
- (Askeri) LAĞIM SİSTEMİ: Düşmanın tahkimli mevzilerine gizlice sokulup bunları havaya uçurmak için açılan seri halinde yeraltı dehlizleri
- mining system
- (Askeri) lağım sistemi
- mining system
- (Askeri) mayınlama sistemi
- mining town
- (Madencilik) madenci şehri
- mining wastes
- (Madencilik) madencilik atıkları
- mining with stowing
- (Madencilik) dolgulu kazı
- mining with stowing
- (Madencilik) rambleli kazı
- mineral mining machine
- maden ocağı makinesi
- mine
- benim
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
- web mining
- (Antika) Web Madenciliği: Web üzerindeki bilgileri işleyerek analiz etme işi
- mine
- mayın döşemek
- mine
- {f} kazmak
- mine
- {f} kazıp çıkarmak
- mine
- {i} ask. mayın
- mine
- (Askeri) (LAND MINE WARFARE) MAYIN (KARA MAYIN HARBİ): Kara, Deniz ve Hava araçlarını imha etmek veya hasara uğratmak; personeli yaralamak, öldürmek veya başka bir şekilde iş göremez hale getirmek maksadıyla hazırlanmış ve normal olarak, bir kap içine yerleştirilmiş infilak maddesi veya diğer malzeme. Mayın; cisim veya şahsın üzerinde yaptığı etkiyle, zamanla veya kontrollü vasıtalarla, kendiliğinden patlar. Ayrıca bakınız: "antipersonnel mine (land mine warfare) ", "Chemical mine (land mine warfare) ", "inertmine (land mine warfare) ", "oscillating type mine (land mine warfare) ", "phony mine (land mine warfare) ", "practice mine (land mine warfare)"
- mine
- bana ait
- mine
- (Askeri) mayın dökmek
- mine
- (Madencilik) maden çıkartmak
- mine
- maden çıkarmak
- mine
- kaynak
Su, ormanlar ve mineraller önemli doğal kaynaklardır.
- Water, forests, and minerals are important natural resources.
İl, maden kaynaklarınca zengindir.
- The province is rich in mineral resources.
- mine
- çıkarmak (maden)
- strip mining
- (Madencilik) açık işletme
- hydraulic mining
- sulu kazı
- mechanical mining
- mekanik kazı
- mine
- maden ocağını işletmek
- mine
- maden ocağı
- mine
- {f} çıkar
Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
- After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.
Eğer senin cevabın doğruysa bundan da şu sonuç çıkar ki benim ki yanlış.
- If your answer is correct, it follows that mine is wrong.
- mine
- (maden/vb.) çıkarmak
- surface mining
- açık işletme
- underground mining
- yeraltı madenciliği
- undersea mining
- denizaltı madenciliği
- bauxite mining
- Boksit madenciliği, boksit çıkartılması
- coal-mining
- kömür madenciliği
- data mining
- (Kanun) veri madenciliği
- data-mining
- veri madenciliği
- deep mining
- derin madenciliği
- graph mining
- (Bilgisayar) Çizge didikleme
- mine
- (Sanat) Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
- mine
- (Sanat) Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
- mine
- (Sanat) İnce ve parlak nakış
- mine
- (Sanat) Saat kadranı: "Hurdalanmış mineleri çatlayıp akrep ve yelkovanları kopmuş."- R. H. Karay
- mine
- {f} maden çıkar
- mine
- benimkiler
- open cast mining
- açık ocak işletmeciliği
- open pit mining
- açık ocak işletmeciliği
- opencast mining
- Açık (toprak altında yapılmayan) madencilik
- ore mining
- cevheri madenciliği
- solution mining
- eritmeli madencilik
- strip-mining
- strip-madencilik
- text mining
- (Bilgisayar) Metin madenciliği
Text Mining is the discovery by computer of new, previously unknown information, by automatically extracting information from different written resources.
- allied mining publications
- (Askeri) MÜTTEFİK MAYINCILIK YAYINLARI
- axial mining
- (Askeri) eksenine mayınlama
- coal mining
- (Madencilik) kömür çıkarma
- coal mining
- kömür madenciliği
- contour strip mining
- (Madencilik) kontur şeridi madenciliği
- deep mining
- (Jeoloji) derin ocak madenciliği
- defensive mining
- (Askeri) SAVUNMA MAYINLAMASI
- gravel mining
- (Çevre) çakıl ocağı işletmesi
- laws concerning mining
- (Askeri) madencilik ile ilgili kanunlar
- mine
- {f} maden işletmek
- mine
- adl
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
- mine
- {f} yeraltında (lağım/yol) kazmak
- mine
- kazıp çıkarmak yeraltı
- mine
- {f} tünel kazmak
- mine
- {i} torpil
- mine
- sabit torpil
- mine
- mayın/maden
- mine
- mine detector mayın detektörü
- mine
- {i} memba
- mine
- {f} mad. kazıp çıkarmak
- mine
- çıkarmak
- mine
- hazine
- mine
- {f} sinsice bozmak
- mine
- x mayın döşe/maden çıkar
- mine
- {z} benim; benimki: It's mine. O benim./Benim
- mine
- (Askeri) MAYIN: 1. Kara mayın harbinde, yer araçları, gemiler, veya hava araçlarını tahrip etmek yada hasar vermek veya personeli yaralamak, öldürmek veya diğer şekillerde tesirsiz kılmak için tasarlanan, normal olarak koruyucu bir kaplama malzeme içinde bulunan, bir patlayıcı veya diğer tür bir malzeme. Kurbanının faaliyeti, zaman geçmesi, veya kontrol araçları ile patlatılabilir. Bak. "mine (land mine warfare) ". 2. Deniz mayın harbinde, gemilere hasar verme yada batırma niyeti ile veya bir giriş bölgesine gemilerin yaklaşmasını önlemek amacıyla denize dökülen bir patlayıcı aygıt. Terim gemilerin veya liman tesislerinin altlarına, dalgıçlar tarafından iliştirilen aygıtları ve yerleştirilmesinden belirli bir süre sonra patlayacağı tahmin edilen aygıtları içermez
- mine
- {f} araştırıp bulmak
- mine
- kendiminki
- mine
- lağım
- open-pit mining
- açık işletme madenciliği
- opencast mining
- açık işletme madenciliği
- placer mining
- (isim)hirden eleyerek altın elde etme
- placer mining
- nehirden eleyerek altın elde etme
- route mining
- (Askeri) YOLLARIN MAYINLANMASI
- strategic mining
- (Askeri) STRATEJİK MAYINLAMA: Belirli deniz rotalarını ve deniz sahalarını düşmanın kullanmasını önlemek üzere planlanmış uzun vadeli mayınlama harekatı
- strip mining
- geniş yayılımlı açık işletme madenciliği
- submarine mining
- (Askeri) denizaltı ile mayın dökme
- submarine mining
- (Askeri) MAYIN DÖKME: Bir su sahasına düşmanı sokmamak için veya bu sahaya giren düşman vasıtalarını tahrip etmek maksadıyla su altı mayınları dökmek
- tactical mining
- (Askeri) TAKTİK MAYINLAMA: Deniz mayın harbinde, belirli bir harekatı etkilemek yada bilinen veya varsayılan bir taktik düşman amacına karşı koymak için tasarlanan mayınlama işlemi. Taktik mayınlamanın özelliği, mayın tarlasının etkinliğinin sınırlı bir süre geçerli olmasıdır
- urgent mining
- (Askeri) acele mayınlama
- urgent mining
- (Askeri) ACELE MAYINLAMA: Deniz mayın harbinde, mayınların doğru aralıklarla fakat emredilen veya planlanan yerlerine bakılmaksızın döşenmesi. Burada, mayınlar kendi kuvvetlerimizden ziyade düşman kuvvetlerinin hareketini engelleyecek şekilde müsaade edilen alanın içine veya dışına döşenir