Göçmenlerin çoğu savaş mültecileri.
- Many of the migrants are war refugees.
Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.
- Thousands of migrants try to cross the Mediterranean every month to reach Europe.
Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım.
- I spent an hour wandering before I realised which way I needed to go.
Çocuk kasabayı geziniyordu.
- The boy was wandering about the town.
Tom'un alışveriş merkezinde tek başına gezinmesini istemiyorum.
- I don't want Tom wandering around the mall by himself.