Konuşmasının ortasında bayıldı.
- He fainted in the midst of his speech.
Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
- Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.
Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
- Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.
Tom felaketin ortasında her zaman hakkında gülecek bir şey bulan kişi türüdür.
- Tom is the kind of person that, in the midst of disaster, always finds something to laugh about.
... even in the midst of recovery too many americans are working more than ever ...
... indian to restore the splendor of the roman empire in the midst of ...