Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
- The government compensated the farmers for the damage to the crops.
Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar.
- During droughts, farmers are barely able to eke out a living.
Son zamanlarda onun yaşadığı kulübe ile karşılaştırılırsa o ev küçük görünüyordu.
- It seemed that that house was small if it was compared with the cottage which he lived in even recently.
Uzakta bir kulübe gördük.
- I saw a cottage in the distance.
Köprünün ötesinde bir kır evi var.
- There is a cottage beyond the bridge.
Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum.
- I've set out a table under a beautiful tree behind the cottage.
Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı.
- The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.
Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var
- She has a cottage by the sea.