middle europe

listen to the pronunciation of middle europe
الإنجليزية - التركية

تعريف middle europe في الإنجليزية التركية القاموس.

farmer
çiftçi

Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti. - The government compensated the farmers for the damage to the crops.

Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar. - During droughts, farmers are barely able to eke out a living.

cottage
{i} kulübe

Son zamanlarda onun yaşadığı kulübe ile karşılaştırılırsa o ev küçük görünüyordu. - It seemed that that house was small if it was compared with the cottage which he lived in even recently.

Uzakta bir kulübe gördük. - I saw a cottage in the distance.

cottage
köşk
cottage
kırevi
cottage
kır evi

Köprünün ötesinde bir kır evi var. - There is a cottage beyond the bridge.

Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum. - I've set out a table under a beautiful tree behind the cottage.

cottage
küçük ev
cottage
{i} sayfiye evi

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı. - The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var - She has a cottage by the sea.

cottage
cottage pudding üzerine meyvalı şurup dükülen bircottager
cottage
kulübe,yazlık ev
cottage
{i} yazlık ev, sayfiye evi
cottage
rençper
cottage
sayfiyecottage cheese süzme peynir
farmer
{i} çiftlik sahibi
farmer
{i} yetiştirici (tavuk vb.)
farmer
yetiştirici
الإنجليزية - الإنجليزية
farmer
cottage
middle europe

    الواصلة

    mid·dle Eu·rope

    التركية النطق

    mîdıl yûrıp

    النطق

    /ˈmədəl ˈyo͝orəp/ /ˈmɪdəl ˈjʊrəp/
المفضلات