Exploded in mid-air.
Discocyalina fosilleri orta paleosen ve eosen de yaşamışlardır.
All students should bear in mind that these books must be readyby mid-semester.
I will get married in my mid-twenties.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
- The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead.
Bir kasırganın ortasındaki bir kulübe gibi güvenilirsin.
- You're reliable like a shack in the middle of a hurricane.
Dersin ortasında konuşma.
- Don't speak in the middle of a lesson.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Üzengi örs ve iç kulak arasında, orta kulakta bir kemiktir.
- The stirrup is a bone in the middle ear, between the anvil and the inner ear.
Bu iki seçenek arasında orta yol yoktur.
- There is no middle ground between these two options.
Dersin ortasında konuşma.
- Don't speak in the middle of a lesson.
O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
- That place is in the middle of nowhere.
mid hour of night.
mid ocean.
The dog ran, jumped, and caught the ball in mid-air.
Since the mid-twentieth century, the exchange of Orders has become less personal and more formal and diplomatic.