After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.
- Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
There was only a simple white cross to mark the soldier's tomb.
- Askerin mezarını işaretlemek için yalnızca basit bir beyaz haç vardı.
When their leader died, they placed his body in a large tomb.
- Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.