This be the verse you grave for me / “Here he lies where he longs to be” — Stevenson, Requiem.
Lie full low, graved in the hollow ground. —Shakespeare.
O! may they graven in thy heart remain. —Prior.
After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.
- Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
When their leader died, they placed his body in a large tomb.
- Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.
I wonder who's buried in that tomb.
- O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.