My mother bought some apples at a fruit store.
- Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
Do you want fruit juice?
- Meyve suyu ister misin?
In the blink of an eye, the tennis-ball-sized dumpling had disappeared.
- Göz açıp kapayıncaya kadar, tenis topu büyüklüğünde meyveli börek kaybolmuştu.
We're going out for dumplings in the evening, all right?
- Akşam, meyveli börek yemek için dışarı çıkıyoruz, tamam mı?
I bought three apples and two bunches of grapes for dessert at the market.
- Markette meyve için üç elma ve iki salkım üzüm aldım.
For dessert, Marie had made her chocolate cake and a fruit salad.
- Tatlı için, Marie çikolatalı pasta ve bir meyve salatasını yapmıştı.
Lychees are one of my favourite fruits.
- Lişe benim en sevdiğim meyvelerden biridir.