meydan okuyarak

listen to the pronunciation of meydan okuyarak
التركية - الإنجليزية
challenging
in defiance of
meydan oku
{f} challenge

The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget. - Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü.

Don't challenge someone who has nothing to lose. - Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.

meydan oku
defy

We defy our foes, for our passion makes us strong! - Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!

I defy you to solve this problem. - Ben bu sorunu çözmen için sana meydan okuyorum.

meydan oku
{f} challenging

The challenging boxer defeated the champion. - Meydan okuyan boksör, şampiyonu yendi.

Why is Tom challenging Mary? - Tom neden Mary'ye meydan okuyor?

meydan oku
{f} challenged

Tom challenged Mary to another game of chess. - Tom Mary'ye başka bir satranç oyunu için meydan okudu.

Betty challenged me to a game of tennis. - Betty bir tenis oyununda bana meydan okudu.

meydan okuyarak
المفضلات