His colleague was transferred to an overseas branch.
- Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.
My colleagues welcomed me very warmly.
- Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.
Mary slept with a coworker.
- Mary bir meslektaşı ile uyudu.
I talked to my coworkers about it.
- Onun hakkında meslektaşlarımla konuştum.
He works really hard, and his co-workers respect him for it.
- O gerçekten çok çalışıyor ve onun meslektaşları bunun için ona saygı duyuyor.
Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw.
- Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı.