meslektaş

listen to the pronunciation of meslektaş
التركية - الإنجليزية
colleague

The colleague whose husband is French has left for Paris. - Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.

My colleagues welcomed me very warmly. - Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.

counterpart
professional colleague; co-worker, associate
yokemate
co worker
confrere
coworker

I talked to my coworkers about it. - Onun hakkında meslektaşlarımla konuştum.

Mary slept with a coworker. - Mary bir meslektaşı ile uyudu.

(Ticaret) associate
yoke mate
fellow worker
opposite number
co-worker

Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw. - Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı.

Sami made fun of his female co-workers. - Sami, kadın meslektaşlarıyla dalga geçti.

socius
meslektaşlar
colleagues

My colleagues welcomed me very warmly. - Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.

Tom and Mary are both colleagues of mine. - Hem Tom hem de Mary benim meslektaşlarım.

nen {ko'le:gin} e bayan meslektaş
What's (ko'le: gin) e female colleague
meslektaşlar
the profession
التركية - التركية
Aynı meslekten olan
Aynı meslekten olan: "Avrupa'daki yeni tıp hareketlerini, bazı meslektaşlar gibi büsbütün ihmal etmiş değilimdir."- R. N. Güntekin
meslektaş
المفضلات