There's a lovely park in the centre of the town.
- Kent merkezinde güzel bir park var.
Protestors rallied in a last-ditch effort to save the medical centre from closing down.
- Protestocular tıp merkezini kapanmaktan kurtarmak için son bir gayretle yürüdüler.
I didn't visit the headquarters of Twitter.
- Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.
Our company's headquarters are in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
Tokyo, as you know, is one of the financial centers of the world.
- Tokyo, bildiğiniz gibi,dünyanın finans merkezlerinden biridir.
Zürich is considered to be a major financial hub.
- Zürich büyük bir finansal merkez olarak kabul edilir.
Zurich is considered to be a major financial hub.
- Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
- Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.?
- On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?
Our company's base is in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
This road will lead you to the station and the city center.
- Bu yol seni istasyona ve şehir merkezine götürecek.
Our new head office is in Tokyo.
- Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.
Our head office is in Boston.
- Bizim genel merkezimiz Boston'dadır.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.