merhametle

listen to the pronunciation of merhametle
التركية - الإنجليزية
pityingly
mercifully
humane
forgive
merhamet
mercy

He pleaded with the judge for mercy. - Merhamet için yargıca yalvardı.

Defense lawyers appealed for mercy. - Savunma avukatları merhamet için yalvardılar.

merhamet
compassion

You have to show compassion to your girl. - Kız arkadaşına merhamet göstermek zorundasın.

Compassion is the basis of all morality. - Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.

merhamet
feeling
merhamet
clemency

I'll never ask for clemency. - Asla merhamet istemeyeceğim.

merhamet
{i} pity

I don't want your pity. - Ben merhametini istemiyorum.

Never confuse pity with love. - Sevgi ile merhameti asla karıştırmayın.

merhamet
loving-kindness
merhamet
{i} charity

Don't expect charity from them. - Onlardan merhamet bekleme.

merhamet
ruth
merhamet
humaneness
merhamet
mercy, compassion, pity, clemency acıma
merhamet
agape
merhamet
Grace
merhamet
commiseration
merhamet
loving kindness
merhamet
benignity
merhamet
misericordia
merhamet
charitableness
merhamet
charitable
merhamet
loving
التركية - التركية

تعريف merhametle في التركية التركية القاموس.

MERHAMET
(Osmanlı Dönemi) (Rahm. den) Acımak, şefkat göstermek. Korumak, iyilik etmek. Biçârelere yardımda bulunmak. Esirgemek
Merhamet
insaf
Merhamet
(Osmanlı Dönemi) ŞAFAK
merhamet
(Osmanlı Dönemi) acımak, şefkat göstermek; korumak, iyilik etmek; esirgemek
merhamet
Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan duyulan üzüntü, acıma
merhametle
المفضلات