merak etmezlik

listen to the pronunciation of merak etmezlik
التركية - الإنجليزية
incuriosity
The quality or state of lacking curiosity
Want of curiosity or interest; inattentiveness; indifference
{i} lack of curiosity; disinterest, lack of interest; apathy
merak et
{f} wonder

We all wondered why she had dumped such a nice man. - Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik.

I've always wondered what it'd be like to have siblings. - Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.

merak et
{f} wondering

I know you're probably wondering why I'm here. - Neden burada olduğumu muhtemelen merak ettiğini biliyorum.

I bet you're wondering why Tom left so early. - Tom'un neden bu kadar erken gittiğini merak ettiğine bahse girerim.

merak et
wonder about

That's something people wonder about. - Bu, insanların hakkında merak ettiği bir şey.

merak etmezlik
المفضلات