mentation

listen to the pronunciation of mentation
الإنجليزية - التركية

تعريف mentation في الإنجليزية التركية القاموس.

thinking
düşünme

Oğlumun hâlâ hayatta olduğunu düşünmek elimde değil. - I cannot help thinking that my son is still alive.

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı. - The man, who had not eaten for three days, had trouble thinking about anything except food.

thinking
{s} düşünen

Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır. - The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.

Sadece zayıf olduğumu düşünen insanlara sahip olmak istemiyorum. - I just don't want to have people thinking I'm weak.

thinking
düşünüş
thinking
görüş

Ben küçük esprileri seviyorum ve senin şeyler üzerinde düşünceni ve görüşlerini oldukça kıskanıyorum. - I love our little jokes and I'm quite jealous of your thinking and views on things.

thinking
düşünceli
thinking
düşünerek

O bütün zamanını erkek çocuklarını düşünerek geçirir. - She spends all her time thinking about boys.

Ben onun güvenilir bir adam olduğunu düşünerek yanıldım. - I was mistaken in thinking that he was a trustworthy man.

thinking
{f} düşün

Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem. - I can not hear that song without thinking of my high school days.

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

thinking
{i} tasavvur
thinking
{i} düşünce

Kitabı konu üzerindeki bütün düşüncelerini barındırıyor. - His book incorporates all his thinking on the subject.

Onu benim düşünce tarzıma ikna edebildim. - I managed to bring him around to my way of thinking.

thinking
think düşün
thinking
{i} fikir

Bu fikirler düşünme tarzımıza yabancı. - Those ideas are alien to our way of thinking.

Ben iki haftadır yeni projemiz hakkında düşünüyorum. Fakat iyi bir fikir sunamadım. - I had been thinking about our new project for two weeks, but I couldn't come up with a good idea.

الإنجليزية - الإنجليزية
Mental activity. The process of thinking
Thoughts, images, or feelings described by the subject during a free-response ESP session 6
the process of thinking (especially thinking carefully); "thinking always made him frown"; "she paused for thought"
thinking
Mental activity
mentation
المفضلات