Some doctors say something to please their patients.
- Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
My immediate boss is tough to please.
- Şimdiki patronumu memnun etmek zordur.
Some doctors will say anything to satisfy their patients.
- Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek bir şey diyecektir.
He's impossible to satisfy.
- Onu memnun etmek imkansızdır.
I pleased you, right?
- Seni memnun ettim, değil mi?
The play pleased the audience.
- Oyun izleyiciyi memnun etti.