memnun etmek

listen to the pronunciation of memnun etmek
التركية - الإنجليزية
please

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

My immediate boss is tough to please. - Şimdiki patronumu memnun etmek zordur.

gratify
satisfy

Some doctors will say anything to satisfy their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek bir şey diyecektir.

He's impossible to satisfy. - Onu memnun etmek imkansızdır.

make happy
make glad
gratified
pleasing
Please, delight, gladden, satisfy
to please, make (someone) happy; to satisfy
charm
suit
oblige
humour [Brit.]
content
to please, to delight, to gladden, to satisfy
humor
comfort
rejoice
gladden
indulge
cheer
flatter
delight
{f} humour
memnun etmek (taviz vererek)
placate
memnun et
{f} pleased

I pleased you, right? - Seni memnun ettim, değil mi?

The play pleased the audience. - Oyun izleyiciyi memnun etti.

memnun etme
{i} satisfaction
memnun et
{f} gratified
memnun et
make glad
memnun et
{f} pleasing
memnun etme
dissatisfy
hem İsa'yı hem de Musa'yı memnun etmek
colloq . to try to meet conflicting demands at the same time
التركية - التركية
sevindirmek, kıvanç vermek
Yüklüce para veya bol bahşiş vermek
hoşnut etmek
memnun etmek
المفضلات