Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.
- Smokers are asked to occupy the rear seats.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
Hepimize yetecek kadar sandalye vardı.
- There were enough seats for all of us.
Beni yerime götürdüler.
- I was ushered to my seat.
Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.