Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık.
- We waved flags to welcome members of our baseball team.
Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar.
- All the members of the club agreed with me.
Muiriel, Tatoeba'nın ikinci üyesidir.
- Muiriel is the second member of Tatoeba.
Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir.
- Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
- I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
- All the members of the committee hate one another.
Bütün üyeler hazır bulundu.
- All the members were present.
... cards that are currently living here as productive members of society? ...
... And also medical members from the school also joined. ...