Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Şirketin müdürüyle görüşmek istiyorum.
- I want to see the director of the company.
Steven Spielberg bir film yönetmenidir
- Steven Spielberg is a film director.
Stanley Kubrick, Amerikalı bir film yönetmenidir.
- Stanley Kubrick was an American film director.
Aktörün yönetici ile bir anlaşmazlığı vardı.
- The actor had a dispute with his director.
Onlar onu bir yönetici olarak atadılar.
- They appointed him as a director.