التركية - الإنجليزية
تعريف melekler في التركية الإنجليزية القاموس.
- angels
Angels have two wings; the Devil has a tail.
-Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.
Angels watch from above as men fight amongst themselves.
-İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
- heavenly hosts
- melek
- {i} angel
She is an angel of a girl.
-O, melek gibi bir kız.
The baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel.
-Bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.
- melek
- seraph
- melek
- goody-goody
- koruyucu melekler
- genii
- melek
- cherub
- melek
- goody goody
- melek
- divinity
- melek
- putti
- melek
- putto
- melek
- goodygoody
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف melekler في التركية التركية القاموس.
- melaike
- (Osmanlı Dönemi) MÜRSELÂT
- (Osmanlı Dönemi) EMLAK
- (Osmanlı Dönemi) melâike
- (Osmanlı Dönemi) melâik
- MELEK
- (Osmanlı Dönemi) Nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk
- MELEK
- (Osmanlı Dönemi) Güzel huylu ve güzel olan kimse. Bak: Melâike
- Melek
- ferişte
- Melek
- (Osmanlı Dönemi) FİRİŞTE
- melek
- Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık
- melek
- Terbiyeli, uysal kimse: "Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti."- S. F. Abasıyanık
- melek
- Terbiyeli, uysal (kimse)
- melek
- Nurdan varlık