التركية - التركية
تعريف mele' في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Hırs, tama'
- (Osmanlı Dönemi) Kalabalık, güruh, cemaat, topluluk. Halk
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Emlâ) Bir cemâatin ileri gelenleri
- (Osmanlı Dönemi) Fls: Kâinatta hiçlik şeklinde boşluk olmadığını, her yerin dolu olduğunu ifade eden bir tabirdir
- (Osmanlı Dönemi) Zan
- (Osmanlı Dönemi) Güzellik
- (Osmanlı Dönemi) Dolu mekân
- mele
- Kale çukuru
- mele
- çocuk oyunlarında kale olarak kullanılan çukur
- KUZA'MELE
- (Osmanlı Dönemi) Şey
- KUZA'MELE
- (Osmanlı Dönemi) Kötü huylu, kısa boylu kadın
- YA'MELE
- (Osmanlı Dönemi) İşe dayanıklı cins dişi deve
المصطلحات ذات الصلة
الفرنسية - الإنجليزية
تعريف mele' في الفرنسية الإنجليزية القاموس.
- mêlé
- {a} mixed
I don't intend to get mixed up in your business.
-Je n’ai pas l’intention de me mêler de vos affaires.
I don't intend to get mixed up in your business.
-Je n’ai pas l’intention de me mêler de votre affaire.
- mêlé
- mixed, embroiled, mingled
- sang-mêlé
- {n} cross
- effroi mêlé de respect
- {n} awe
- inspirer un respect mêlé de crainte
- awe, arouse respect or fear
- pêle-mêle
- higgledy piggledy, pell-mell, every which way, in a jumble
- sang mêlé
- {n} crossbreed, hybrid, product of crossbreeding
- se trouver mêlé à
- get embroiled in
المصطلحات ذات الصلة
الأسبانية - الإنجليزية
تعريف mele' في الأسبانية الإنجليزية القاموس.
- melé
- scrum, melee, scrummage
المصطلحات ذات الصلة
الإيطالي - الإنجليزية
تعريف mele' في الإيطالي الإنجليزية القاموس.
- salsa di mele
- applesauce