Ne kadar da vasat propaganda!
- What mediocre propaganda!
Tom vasat bir ressamdır.
- Tom's a mediocre painter.
O sıradan oyuncularla sıradan bir filmdi.
- That was a mediocre movie with mediocre actors.
Popüler olmak için sıradan olmalısın.
- To become popular, you need to be mediocre.
Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan.
- Always use distilled water in steam irons because using ordinary water will cause a mineral build-up over time that will clog the steam holes.
Tom olağan dışı bir şey fark etmedi.
- Tom didn't notice anything out of the ordinary.
Olağan dışı bir şey yok.
- There's nothing out of the ordinary.
Benim sıradan insanlara hiç ilgim yok.
- I have no interest in ordinary people.
Bu sıradan bir yetenek değildir.
- This isn't any ordinary ability.
I'm pretty good at tennis but only mediocre at racquetball.