تعريف means regulations made by the minister under this ordinance في الإنجليزية التركية القاموس.
- regulations
- yönetmelik
Her öğrencinin okul yönetmeliklerini bilmesi gerekiyor.
-Every student is supposed to know the school regulations.
Tüm öğrencilerin okul yönetmeliklerini bilmesi gerekiyor.
-All students are supposed to know the school regulations.
- regulations
- (Osmanlıca) kavaid
- regulations
- tüzükler
Tüzükler tüketicileri korur.
-Regulations protect consumers.
- regulations
- (Ticaret) yönetmelikler
Yönetmeliklerin ne söyledikleri umurumda değil.
-I don't care what the regulations say.
Her öğrencinin okul yönetmeliklerini bilmesi gerekiyor.
-Every student is supposed to know the school regulations.
- regulations
- mevzuat
- regulations
- düzenlemeler
Onlar bu düzenlemelerin çoğunu kaldırmayı planlıyorlar.
-They plan to do away with most of these regulations.
Yeni trafik düzenlemeleri yarın yürürlüğe giriyor.
-The new traffic regulations come into force tomorrow.
- regulations
- kurallar
Senin kuralların benim için geçerli değil.
-Your regulations don't apply to me.
Kurallara uymalısınız.
-You must follow the regulations.
- regulations
- tüzük
Tüzükler tüketicileri korur.
-Regulations protect consumers.
- regulations
- yasalar
- regulations
- nizamname
المصطلحات ذات الصلة
تعريف means regulations made by the minister under this ordinance في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- regulations