meşrubat

listen to the pronunciation of meşrubat
التركية - الإنجليزية
beverage
beverages
drink

We ordered French fries and soft drinks. - Biz patates kızartması ve meşrubat sipariş ettik.

The invitation said that popcorn and soft drinks would be served. - Davetiye patlamış mısır ve meşrubat hizmeti verileceğini söylüyordu.

soft drink

We ordered French fries and soft drinks. - Biz patates kızartması ve meşrubat sipariş ettik.

After taking a bath, I drank some soft drink. - Duş aldıktan sonra biraz meşrubat içtim.

potable
soft drinks, beverage
squash
fizzy drink
punch
meşrubat kamışı
Straw, drinking straw
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) İçilen şeyler. Herhangi bir içilecek şey. Şarap. "Hamr" denen içkiye de şarap denir
İçilecek şeyler, içecekler
içit
meşrubat
المفضلات