Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Belki bana geri döneceksin?
- Maybe you'll come back to me?
Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
- I think that maybe Tom and I could be friends.
Belki Tom'un nereye gittiğini bulmama yardımcı olabilirsin.
- Maybe you can help me find out where Tom went.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Belki de çok çalışıyorsunuz.
- Maybe you are working too hard.
Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
- Maybe we can make a deal.
Belki bana geri döneceksin?
- Maybe you'll come back to me?
Perhaps the only one here who can do that is Tom.
- Maybe the only one here who can do that is Tom.
Perhaps you could learn a thing or two from Tom.
- Maybe you could learn a thing or two from Tom.