maximum amount a policy will pay either overall or under a particular coverage

listen to the pronunciation of maximum amount a policy will pay either overall or under a particular coverage
الإنجليزية - التركية

تعريف maximum amount a policy will pay either overall or under a particular coverage في الإنجليزية التركية القاموس.

limit
{f} kısıtlamak
limit
{f} sınırlandırmak
limit
{i} sınır

Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır. - In towns, speed is limited to 50 km/h.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

limit
{i} limit
limit
(Kanun) tahdit
limit
(Biyokimya) kısıtlama

Bazı kısıtlamalar var. - There are some limitations.

limit
(Ticaret) azami fiyat
limit
had
limit
(to ile) kısıtlamak
limit
{f} sınırlandır

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

Yaşın neden seni sınırlandırması gerektiğini anlamıyorum. - I don't see why age should limit you.

limit
hudut tayin etmek
limit
hasretmek
limit
{f} belirlemek
limit
{f} limit koymak
limit
{i} sınır, had, limit, uç
limit
limitablesınırlanabilir
limit
tahdit etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
limit
maximum amount a policy will pay either overall or under a particular coverage

    الواصلة

    max·i·mum a·mount a pol·i·cy will pay ei·ther o·ver·all or un·der a par·ti·cu·lar co·ver·age

    التركية النطق

    mäksımım ımaunt ı pälısi wıl pey aydhır ōvırôl ır ʌndır ı pırtîkyılır kʌvrîc

    النطق

    /ˈmaksəməm əˈmount ə ˈpäləsē wəl ˈpā ˈīᴛʜər ˈōvərˌôl ər ˈəndər ə pərˈtəkyələr ˈkəvrəʤ/ /ˈmæksəməm əˈmaʊnt ə ˈpɑːləsiː wəl ˈpeɪ ˈaɪðɜr ˈoʊvɜrˌɔːl ɜr ˈʌndɜr ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈkʌvrɪʤ/
المفضلات