تعريف materials في الإنجليزية التركية القاموس.
- {i} malzemeler
Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
- A crane raises heavy construction materials.
Bütün malzemeleri toparladık.
- We got all the materials together.
- materyaller
- (Askeri) MALZEME (HV.): Ameli maksatla faydalanmaya elverişli hassalara sahip, teknolojide kullanılan asli maddeler; asli şekillerindeki özellikleriyle imtizaçlı en iyi uzlaşmayı meydana getirmek üzere ustalıkla tertiplenirler
- {i} kumaş
- {i} bez
- {i} levazım
- (Ticaret) malzeme
Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır.
- He is engaged in developing new materials.
Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
- A crane raises heavy construction materials.
- material
- {i} madde
Gemi Endonezya'dan ham madde taşıyor.
- The ship transports raw materials from Indonesia.
Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
- material
- malzeme
Bütün malzemeleri toparladık.
- We got all the materials together.
Bu malzeme bir elbise için uygun değildir.
- This material is not suitable for a dress.
- material
- maddi
Ben maddi kazançlarla ilgilenmiyorum.
- I'm not interested in material gains.
Onlar ona hem maddi hem de manevi destek verdiler.
- They gave him both material and spiritual support.
- material
- materyal
Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim.
- This was a translation of copyrighted material, so I deleted it since copyright owners have the right to control derivative works.
Bir kitap için materyal topluyor.
- She is collecting material for a book.
- materials requirement planning
- malzeme ihtiyaç planlaması
- materials engineering
- Metalürji ve malzeme mühendisliği, insanlığın ihtiyaç duyduğu, geleceğe dönük mühendislik malzemelerinin, çevresel sorumlulukların da göz önünde tutulduğu üretim yöntemleriyle üretilmesi ve geliştirilmesi, ancak "teknolojik-ekonomik-ekolojik" denge bileşenlerinin her birinin zorunluluk arz ettiği mühendislikler arası bir misyon ve strateji odaklı bir çalışma süreciyle mümkün olabilmektedir
- materials management
- Malzeme yönetimi
- materials science
- (Bilim, İlim) Malzeme bilgisi
- materials science
- Malzeme bilimi
- materials science
- Metalürji ve malzeme bilimi/mühendisliği, insanlığın ihtiyaç duyduğu, geleceğe dönük mühendislik malzemelerinin, çevresel sorumlulukların da göz önünde tutulduğu üretim yöntemleriyle üretilmesi ve geliştirilmesi, ancak "teknolojik-ekonomik-ekolojik" denge bileşenlerinin her birinin zorunluluk arz ettiği mühendislikler arası bir misyon ve strateji odaklı bir çalışma süreciyle mümkün olabilmektedir
- materials handling
- (Askeri) MALZEME AKTARILMASI, TESLİMİ: Malzemenin ham madde, hurda, mamul, yarı mamul; imalat safhalarına girişte, imalat safhaları içinde ve bu safhalardan çıkışta, ambar ve depolamada; kabul ve sevkiyat sahalarında taşınması
- materials handling equipment
- (Askeri) YÜK AKTARMA TEÇHİZATI: İkmal maddelerini daha ekonomik şekilde taşımak için kullanılan mekanik cihazlar. Mesela; çatallı istif aracı (forklift truck), makaralı konveyör (roller conveyor) ve stradl trak (araç) (straddle truck)
- materials handling equipment
- (Askeri) malzeme kontrol teçhizatı
- materials processing reactor
- (Nükleer Bilimler) malzeme proses reaktörü
- materials requirement
- (İnşaat) gereç gereksinimi
- materials testing reactor
- (Nükleer Bilimler) malzeme test reaktörü
- material
- dokuma
- material
- gereçler
- composite materials
- bileşik malzemeler
- dental materials
- (Diş Hekimliği) diş materyalleri
- existing raw materials
- eldeki hammadde
- material
- (Ticaret) fiziksel
- porous materials
- (Gıda) gözenekli malzemeler
- resilient materials
- elastomer
- smart materials
- akıllı malzemeler
- basic materials
- hammadde
- basic materials
- çıkış maddeleri
- creating from raw materials
- ham maddeden üretme
- material
- gereç
- material
- özdek
- material
- kumaş
Bu kumaşı etek yapacağım.
- I'm going to make this material into a skirt.
Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
- I want a suit made of this material.
- Metallurgical and Materials Engineer
- (Mühendislik) Metalurji ve Malzeme Mühendisi
- Metallurgical and Materials Engineering
- (Mühendislik) Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
- bill of materials
- MALZEME EVSAF LİSTESİ: Bir malın istihsalinde kullanılan maddelerin veya parçaların nitelik ve miktarını gösterir liste
- flammable materials
- yanıcı maddeler
- ladies' dress materials
- kadın giyimi, kadın konfeksiyonu
- low-diamensional materials
- alçak boyutlu materyaller
- material
- "to" ile değgin
- material
- materials science maddelerin kullanım ve niteli
- material
- (Askeri) MADDİ, FİZİKİ: Ruhi ve manevi olmayan
- material
- {s} önemli
Malzeme koşulları son derece önemlidir.
- Material conditions are extremely important.
Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
- material
- {s} to -e değgin
- strength of materials
- Cisimlerin mukavemeti
- thermal insulater materials
- işi geçirmeyen malzeme
- Air Target Materials Program
- (Askeri) Hava Hedef Malzemeleri Programı
- Missiles/Air Target Materials Program
- (Askeri) Füze/Hava Hedefi Malzeme Programı
- ablating materials
- (Askeri) ERİYEN MADDELER: Bir uzay aracının sathı üzerinde bulunan ve Arz atmosferine girerken feda edilebilen (sıyrılıp dökülen veya buharlaşan) özel maddeler. Bu madde sayesinde kinetik enerji izale edilmiş ve uzay aracı esas bünyesinin aşırı ısınması önlenmiş olur
- aggregate materials
- (İnşaat) agrega malzemeler
- air target materials program
- (Askeri) HAVA HEDEFİ MALZEME PROGRAMI: Orta ve büyük ölçekli hedef malzemelerinin ve uzun menzil desteğindeki ilgili maddelerin üretimi; birleştirilmiş ve tayin edilmiş komutanlıkların, askeri bölümlerin ve katılan müttefiklerin dünya çapındaki gereksinimleri için tesis edilen bir Amerikan Savunma Bakanlığı programıdır. Bu program savunma istihbaratı teşkilatının yönetim kontrolü altında bulunmakta olup, üretim ve örtü gereksinimlerinin belirlenmesini, ürünlerin standardizasyonunu, üretim önceliklerinin ve programlarının tespitini ve hava hedefine dair malzeme kalemlerinin ve ilgili ürünlerin üretimini, dağıtımını, depolanmasını, feragat edilmesini/değiştirilmesini ihtiva etmektedir
- artificial materials
- (Askeri) SUNİ GİZLEME MALZEMESİ
- bitumen materials
- bitümlü malzemeler
- bituminous materials
- bitümlü maddeler
- capillary porous materials
- (Gıda) kılcal gözenekli maddeler
- coating materials
- kaplama gereçleri
- combustible building materials
- (İnşaat) yanıcı yapı gereçleri
- controlled materials
- (Askeri) gizli dokümanlar
- controlled materials
- (Askeri) KONTROLLU MALZEME, KONTROLLU HARP MALZEMESİ: 1. Nolu savunma malzemesi yönetmeliğinin 1 Nolu çizelgesinde gösterilen şekil ve biçimde yeni, yeniden ergitilmiş, yeniden haddeden geçirilmiş veya çekilmiş durumda, yerli veya ithal malı çelik, bakır, nikel halitası ve alüminyum
- controlled materials
- (Askeri) kontrollü malzeme
- controlled materials
- (Askeri) kontrollü harp malzemesi
- critical materials
- (Askeri) KRİTİK HAMMADDELER: Esas kaynakları A. B. D. sınırları içinde bulunan gerek nitelik gerek miktar bakımından ihtiyaçları karşılayacak kadar istihsal edilemeyen ve Milli Savunma için hayati önem taşıyan maddeler. Ayrıca bakınız: "strategic materials"
- critical supplies and materials
- (Askeri) KRİTİK İKMAL MADDE VE MALZEMELERİ: Harekatın desteklenmesi için çok gerekli ancak çeşitli nedenlerden dolayı kısıtlı miktarda ikmal edilebilen veya kısıtlı miktarda ikmal edilmesi beklenen ikmal maddeleri. Ayrıca bakınız: "critical item", "regulated item"
- evaluation of materials
- (Dilbilim) araç gereç değerlendirme
- exotic materials
- (Havacılık) lüks malzeme
- fissionable materials
- (Askeri) ATOMLARI PARÇALANABİLİR MADDELER: Nötron bombardımanı ile atom çekirdekleri parçalanabilen maddeler
- hazardous materials
- (Askeri) tehlikeli malzemeler
- hull and materials
- (Sigorta) tekne ve malzemeler
- impervious materials
- geçirimsiz malzemeler
- instructional materials
- (Askeri) ÖĞRETİM MALZEMESİ (HV.): Bir öğretim kursunda öğrencilerin öğretimi veya inceleme maksadıyla faydalanılan öğretici mahiyetteki bütün eserler, dökümanlar ve neşriyat
- ladies dress materials
- (Tekstil) kadın giyimi, kadın konfeksiyonu
- material
- özdeksel
- material
- {s} maddesel
İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
- After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
Antik dönem Gnostikleri maddesel dünyanın içkin olarak kötücül olduğuna inanıyorlardı.
- The ancient Gnostics believed that this material world was innately malevolent.
- material
- etkili
- material
- mühim
- material
- {s} maddeci
Senin gerçekliğe bakışın fazla maddeci.
- Your view of reality is too materialistic.
Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun.
- You grew up with too much materialism, and now you envy your neighbours.
- material
- {s} zaruri
- material
- {s} gerekli
Bir kitap yazmak için henüz gerekli malzemeleri toplamadım.
- I have not yet collected sufficient materials to write a book.
- material
- {s} bedensel
- material
- bez
- molding materials
- kalıplama malzemeleri
- old materials
- bozuntu
- original raw materials
- el değmemiş hammadde
- phenolic moulding materials
- fenolik kalıplama malzemleri
- pilot materials
- (Askeri) ÖRNEK MALZEME: İleride esas imalata geçilmesini kolaylaştırmak üzere imalat usul ve işlemlerini prova, işleme ve deneme maksatları için gerekli ve özel imalat malzemesine benzetilerek hazırlanmış asgari miktarda özel malzeme, yarı tamamlanmış aksam, dövme ve döküm parçalar
- pilot materials
- (Askeri) örnek malzeme
- prices of invoiced materials
- faturalı malzeme fiyatı
- programmed instructional materials
- (Askeri) PROGRAMLI ÖĞRETİM MALZEMESİ (HV.): Programlı öğretim metodunu kolaylaştırmak maksadıyla özel surette hazırlanmış öğretim malzemesi
- raw materials
- hammadde
Japonya, Çin'den hammadde ithal eder ve Çin'e hazır ürün ihraç eder.
- Japan imports raw materials from China and exports finished products to it.
- restoration materials
- (Mimarlık) restorasyon gereçleri
- roofing materials
- (İnşaat) çatı gereçleri
- source materials
- (Askeri) KAYNAK MATERYALLERİ: Bir kara veya hava haritasının hazırlanması için gerekli olan bilgiler. Bu malumat diğer haritalardan veya başka kaynaklardan çıkarılmış olabilir
- tactical missile; target materials; team member; technical manual; theater missi
- (Askeri) taktik füze; hedef materyaller; takım üyesi; teknik talimname; harekat alanı füzesi; troposferik yayın (TROPO) modemi
- target materials
- (Askeri) HEDEF İSTİHBARAT MALZEMESİ: Bir veya daha çok silah sisteminin belirli hedeflere karşı faaliyetini desteklemek üzere grafik, metin, çizelge vesaire halinde hazırlanmış hedef istihbarat örnekleri. Hedef istihbarat malzemeleri eğitim, planlama ve icra çalışmalarıyla bunların değerlendirilmesinde kullanılmaya uygundur
- target materials program; telecommunications management program; theater manpowe
- (Askeri) hedef materyal programı; telekomünikasyon yönetim programı; harekat alanı insangücü kuvvetleri
- tests of materials
- malzeme testi
- textile materials
- tekstil maddeleri
- tools and materials
- araç ve gereçler
- training materials
- (Askeri) EĞİTİM MALZEMESİ: Bir öğretim kursunun geliştirilmesinde, nitelik kontrolunda veya idaresinde kullanılan kontrol dokümanları ve öğretim malzemesi
- unprocessed raw materials
- (Ticaret) ilkel ham maddeler
- unprocessed raw materials
- (Ticaret) işlenmemiş ürünler
- writing materials
- yazı gereçleri/malzemesi