Dur çizgisinde duruyorsun.
- You're stopping on the stop line.
Bu otobüs neden duruyor?
- Why is this bus stopping?
Durmaksızın hepsini bana boşalttı.
- She poured me all of it without stopping.
Şimdi bir süre durmamın benim için bir sakıncası yok.
- I wouldn't mind stopping for a while now.
Onları durdurmanın imkanı yoktu.
- There was no stopping them.
Polis suçluyu durdurmaya niyetliydi.
- The police were intent on stopping the criminal.