I'm no good at maths.
- Matematikte iyi değilim.
I like English more than maths.
- Ben İngilizceyi matematikten daha çok severim.
The mathematics class is good.
- Matematik dersi iyidir.
He teaches mathematics as well as English.
- O, İngilizce öğrettiği kadar matematik de öğretiyor.
The mathematics class is good.
- Matematik dersi iyidir.
The essence of liberty is mathematics.
- Özgürlüğün özü matematiktir.
If I were some kind of rocket scientist, then this algebra would be super duper easy peazy.
- Uzay mühendisi falan olsaydım bu matematiksel ifade benim için çocuk oyuncağı olurdu.
He is a mathematical genius.
- O bir matematik dehasıdır.
Takeo is engrossed in solving mathematical problems.
- Takeo matematik problemlerini çözmeye dalmış.