Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
- Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
They are all innocent children.
- Onların hepsi masum çocuklar.
If my parents punished me for something I didn't do, I would tell them the truth and try to convince them of my innocence.
- Eğer yapmadığım bir şey için ailem beni cezalandırdıysa , onlara doğruları söylerdim ve benim masumiyetle ilgili onları ikna etmeye çalışırdım.
The evidence convinced us of his innocence.
- Kanıt bizi onun masumluğuna ikna etti.
In the light of this fact, it is clear that he is innocent.
- Bu gerçeğin ışığında, onun masum olduğu açıktır.