maske

listen to the pronunciation of maske
التركية - الإنجليزية
mask

Two men wearing ski masks entered the bank. - Kayak maskeleri takan iki kişi bankaya girdi.

No one will recognize her in this mask. - Hiç kimse onu bu maskeyle tanımaz.

disguise

Even though Bob was in disguise, I recognized him as soon as I saw him. - Bob maskeli olsa bile onu görür görmez tanıdım.

Tom could be disguised. - Tom maskelenmiş olabilir.

vizor
color
shape
mask; cover
visor
guise
veil
colour [Brit.]
goggles
cover
protective glass
shadow mask
stalking-horse
smokescreen
veneer
false face
whitewash
front
mask off
{i} colour
stalkinghorse
maske biti
mask bit
maske ile oynamak
mum
maske takmak
to mask
maske takmak
mask
maske yazmacı
mask register
demir maske
iron mask
neopren maske
(Çevre) neoprene mask
delikli maske
shadow mask
silikon-kauçuk maske
(Çevre) silicone rubber mask
siyah maske
blackface
التركية - التركية
Küçük boylu köpek
Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb
Korunmak için, özel olarak yapılmış, yüze geçirilmiş şey
Gerçek duyguları veya bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen aldatıcı görünüş, davranış
Korunmak için özel olarak yapılan ve yüze geçirilen şey
Boyalı karton, kumaş, plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
Boyalı karton, kumaş, plastikten yapılmış olan ve başkalarınca tanınmamış olmak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
Kişinin oynadığı rol veya hem kendisine hem de çevresine karşı takındığı davranış
maske
المفضلات