I don't believe in fairy tales.
- Ben peri masallarına inanmıyorum.
Children like fairy tales.
- Çocuklar peri masallarını severler.
Tom doesn't know the difference between a fable and a fairytale.
- Tom bir fabl ve bir masal arasındaki farkı bilmiyor.
The Crow and the Fox is one of the most famous of La Fontaine's fables.
- Karga ve tilki La Fontaine'in en ünlü masallarından biridir.
The children love listening to fairy tales.
- Çocuklar masal dinlemeyi sever.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
I don't believe in fairy tales.
- Ben peri masallarına inanmıyorum.
Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.
- Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.
My uncle told me the story by way of a joke.
- Amcam bana masalı bir fıkra gibi anlattı.
He told a bedtime story to his son.
- Oğluna bir masal anlattı.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.