I don't believe in fairy tales.
- Ben peri masallarına inanmıyorum.
I'm tired of hearing your boastful tales.
- Senin övüngen masallarını dinlemekten bıktım.
Every fable ends up with a moral.
- Her masal, alınacak bir dersle biter.
The Crow and the Fox is one of the most famous of La Fontaine's fables.
- Karga ve tilki La Fontaine'in en ünlü masallarından biridir.
Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.
- Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.
I don't believe in fairy tales.
- Ben peri masallarına inanmıyorum.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.
- Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.
He told a bedtime story to his son.
- Oğluna bir masal anlattı.
It was my grandfather that told me that story.
- Bana o masalı anlatan dedemdi.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.