I'm tired of hearing your boastful tales.
- Senin övüngen masallarını dinlemekten bıktım.
Children like fairy tales.
- Çocuklar peri masallarını severler.
Tom doesn't know the difference between a fable and a fairytale.
- Tom bir fabl ve bir masal arasındaki farkı bilmiyor.
Every fable ends up with a moral.
- Her masal, alınacak bir dersle biter.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
The children love listening to fairy tales.
- Çocuklar masal dinlemeyi sever.
The children love listening to fairy tales.
- Çocuklar masal dinlemeyi sever.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
Would you mind reading a bedtime story to Tom?
- Tom'a yatarken bir masal okuyabilir misin?
My uncle told me the story by way of a joke.
- Amcam bana masalı bir fıkra gibi anlattı.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.
Fiction is as old as fairy tales and myths.
- Kurgu peri masalları ve mitler kadar eski.