Şehrin 1940'larda yapılmış çok katlı yapıları çökme tehlikesindeler.
- The city's multi-story buildings built in the 1940's are in danger of collapse.
Gökdelenler ve çok katlı binalar çok verimli bir arazi kullanımıdır.
- Skyscrapers and multi-story buildings are a very efficient use of land.
Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.
- But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.
Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü.
- The multinational corporation lowered the price of several products.
Çoklu görevi durdurmaya çalıştım.
- I've tried to stop multitasking.
Çoklu görevde oldukça iyiyim.
- I'm pretty good at multitasking.