Her şeyi elle yaptık.
- We did everything manually.
Bunu elle yapmak zorunda kalacağım.
- I'll have to do it manually.
Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
- Unfortunately, it was just manual work.
Dikiş elle yapılan iştir.
- Sewing is manual work.
En iyi iplik elle bükülendir.
- The best yarn is that spun by hand.
Bu kazak elle yapıldı.
- This sweater is made by hand.
Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
- The manual they asked him to read was two inches thick.
El kitabı sadece İspanyolca.
- The manual is in Spanish only.
Tüm bilmeniz gerekenler kullanım kılavuzunda açıklanmaktadır.
- All you need to know is explained in the instructions manual.
Hey, araç navigasyon sisteminin kullanım kılavuzunu nereye koydun?
- Hey, where did you put the car navigation system's user's manual?
Bunu elle yapmak zorunda kalacağım.
- I'll have to do it manually.
Elle yazı eklemeye gerek duymayacağım.
- I will not need to add texts manually.
Kullanım kılavuzuna ihtiyacım yok.
- I don't need the user manual.
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
- She was reading a gardening manual.
Manuel mi yoksa otomatik vites mi kullanıyorsun?
- Do you drive a manual or automatic?
Tom manuel vitesli bir araba nasıl kullanılır bilmiyor.
- Tom doesn't know how to drive a manual.
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?
Bahçecilik üzerine bir kitapçık okuyor.
- She is reading a manual on gardening.