mansions

listen to the pronunciation of mansions
الإنجليزية - التركية
bina
mansion
konak

Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar. - Mary's parents live in a mansion.

Her zaman bir konakta yaşamak istedim. - I've always wanted to live in a mansion.

mansion
{i} köşk

Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim. - If my house were a mansion, I would invite everyone I know to my birthday party.

Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı. - The cat burglar must have entered the mansion from the roof.

mansion
büyük konak
mansion
büyük ve güzel ev
mansion
{i} kâşane
mansion
eskiden malikane konağı
mansion
{i} konak; kâşane; köşk; malikâne
mansions
المفضلات