İnsan gülebilen tek hayvandır.
- Man is the only animal that can laugh.
İnsanın iki ayağı vardır.
- The man has two feet.
Odada kaç tane erkek çocuk var?
- How many boys are there in the room?
Onun bir sürü erkek arkadaşı var.
- She has too many boyfriends.
Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
- He also needs many workers.
Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
- It's important to unite as many workers as possible.
Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
- Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Hiç kimse boş mideyle vatansever olamaz.
- No man can be a patriot on an empty stomach.
Lütfen beni güldürme. Dün bir sürü mekik çektim ve mide kaslarım ağrıyor.
- Please don't make me laugh. I did too many sit-ups yesterday and my stomach muscles hurt.
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?
Onlar karı kocaymış gibi davranıyorlar.
- They pretend to be man and wife.
Rahip onları koca ve karı ilan etti.
- The priest pronounced them man and wife.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No man received enough votes to win the nomination.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
Bütün hayvanlar, insanın dışında, yaşamın asıl işinin ondan zevk almak olduğunu biliyor.
- All animals, except man, know that the principal business of life is to enjoy it.
Ben sadece Zürih'e taşındım ve birçok şeyi yapmaktan zevk alıyorum.
- I have just moved to Zurich and enjoy doing many things.
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
- Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.
Polis adamın peşinde.
- The police are after the man.
Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
- A healthy man does not know the value of health.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.
Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde
- I think the devil doesn't exist, but man has created him, he has created him in his own image and likeness.
Uzun yıllar, Pluto, bizim güneş sistemimizin dokuzuncu gezegeni olarak kabul edildi.
- For many years, Pluto was considered to be the ninth planet in our solar system.
Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.
- Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.
Bir uşak özel bir evde bir hizmetçi olarak çalışan adamdır.
- A manservant is a man who works as a servant in a private house.
Tom sevdiğim insan türüdür.
- Tom is the kind of man I like.
Tom güvenebileceğiniz bir insan türü.
- Tom is the kind of man you can trust.
She manfully struggled on, however - womanfully would perhaps be a stronger and more appropriate word. She had to calculate not only how to play her own hand correctly, but she had to calculate on her partner's probable errors.
every man for himself.
Man the machine guns!.
Geordie Giv'is a bottle of dog man!.
Some people prefer apple pie, but me, I'm a cherry pie man.
I always wanted to be a guitar man on a road tour, but instead I'm a flag man on a road crew.
He's more a man than any pair of rats of you in this here house.
The shipped was manned with a small crew.
God created man male and female, after his own image, in knowledge, righteousness, and holiness, with dominion over the creatures.