Tom could use the moral support.
- Tom manevi destek kullanabildi.
Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author.
- Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
Tom was a spiritual adviser.
- Tom bir manevi danışmandı.
They gave him both material and spiritual support.
- Onlar ona hem maddi hem de manevi destek verdiler.
Tom gave me moral support.
- Tom bana manevi destek verdi.
I'll give you moral support.
- Ben sana manevi destek vereceğim.
As a first-aider, Tom is morally obligated to perform CPR on someone who's had a heart attack.
- Bir ilk yardım görevlisi olan Tom, kalp krizi geçiren birisi üzerinde manevi olarak CPR yapmakla yükümlüdür.