They said she would enter a convent.
- Onlar onun bir manastıra gireceğini söyledi.
The book is about a woman who enters a convent.
- Kitap manastıra giren bir kadın hakkındadır.
They visited the monastery gardens.
- Onlar manastır bahçelerini ziyaret etti.
We stopped at the monastery and went inside.
- Biz manastırda durduk ve içeri girdik.