Onun her sabah kahvaltıdan önce yürüme alışkanlığı vardı.
- He was in the habit of taking a walk before breakfast every morning.
Sadece Tom'dan emirler almaya alışamam.
- I just can't get used to taking orders from Tom.
Her şeyi göz önüne alarak o arabayı satın aldı.
- Taking everything into consideration, he bought the car.
Zehir alarak kendini öldürdü.
- He killed himself by taking poison.
Tom yeni işi almaya karşı.
- Tom is against taking the new job.
O, paranın kendi payına düşenini almakta tereddüt etmedi
- He did not hesitate in taking his share of the money.
Neden trenlerin resimlerini çekmek çok ilginç?
- Why is taking pictures of trains so interesting?
Trenlerin resimlerini çekmek neden ilginçtir?
- Why is taking pictures of trains interesting?