الإنجليزية - التركية
تعريف make dim, obscure; darken, make gloomy; cover with clouds; become cloudy في الإنجليزية التركية القاموس.
- cloud
- {i} bulut
Bir eşekarısı bulutu çocuklara doğru yöneldi.
-A cloud of hornets set at the children.
Ay bulutların üzerinde kaldı.
-The moon rose above the clouds.
- cloud
- {f} bulutla kaplamak
- cloud
- bozmak
- cloud
- bulanmak
- cloud
- pus
- cloud
- {f} örtmek
- cloud
- karaltı
- cloud
- karıştırmak
- cloud
- {f} berbat etmek
- cloud
- {i} sıkıntı veren şey
- cloud
- {f} lekelemek
- cloud
- {f} bulandırmak
- cloud
- in the clouds hayal aleminde dalgın
- cloud
- {f} bulutlanmak, kararmak; bulutla kaplamak, karartmak, örtmek
- cloud
- {f} bulutlanmak
- cloud
- {i} sürü
Bugün gökyüzünde bir sürü bulut var.
-There are lots of clouds in the sky today.
Bulutlar gökyüzünde rüzgarla sürüklendi.
-The clouds scudded across the sky.
- cloud
- bulut,v.bulutlan: n.bulut
- cloud
- {f} bulandırmak; bulanmak. 3
- cloud
- dertli
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف make dim, obscure; darken, make gloomy; cover with clouds; become cloudy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} cloud
make dim, obscure; darken, make gloomy; cover with clouds; become cloudy
الواصلة
make dim, obscure; darken, make gloomy; co·ver with clouds; be·come clou·dyالنطق
Resimler
السابق
المفضلات