Tom masumiyetini koruyor.
- Tom maintains his innocence.
O masumiyetini koruyor.
- She maintains her innocence.
Kadınlar kişisel ilişkileri sürdürmek için konuşmayı kullanırlar.
- Women use talking to maintain personal relationships.
Birinin ününü sürdürmek zordur.
- It is hard to maintain one's reputation.
O kravata bakım yapmak önemlidir.
- Maintaining that tie is important.
Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu.
- Dan maintained his innocence all along the lawsuit.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
- Tom maintained his innocence.
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Dünya barışını korumak için ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsun?
- What do you think we must do in order to maintain the peace of the world?
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
- Sami's backyard was meticulously maintained.
he wente oute of hys ermytaige for to maynteyne his nevew ayenste the myghty erle.