İlk adım Mary'dir, Poppins ise benim kızlık soyadım.
- My first name is Mary and Poppins is my maiden name.
Bu, gemimizin ilk yolculuğu.
- This is our ship's maiden voyage.
Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
- The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
İki adam genç kızın kalbi için yarıştı.
- The two men competed for the young maiden's heart.
Karınızın kızlık soyadı nedir?
- What's your wife's maiden name?
Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
- Mary went back to using her maiden name.
Sami hayatını bu harika el değmemiş ormanları korumaya adamıştır.
- Sami dedicated his life to protect these wonderful virgin forests.
Annenizin kızlık soyadı nedir?
- What's your mother's maiden name?
Mary'nin kızlık soyadı Jackson'dur.
- Mary's maiden name is Jackson.
You should visit the maiden tower when you go to Istanbul.
This is the most famous symbol of Istanbul City come from Byzantine.
Tevrat'ta Lut, bakire kızını toplu tecavüze uğraması için sunuyor.
- In the Torah Lot offers his virgin daughter's to be gang raped.
Hâlâ kız oğlan kız mısın?
- Are you still a virgin?
And for all women Sir Bors was a vergyne, sauff for one, that was the doughter of Kynge Braundegorys , and sauff for her, Sir Bors was a clene mayden.
She's unmarried and still a maiden.
The Titanic sank on its maiden voyage.
The manufacturer's CEO was confident enough to ride as a passenger on the airship's maiden flight.
The Titanic hit an iceberg and sank on her maiden voyage.