mahrum edilmiş

listen to the pronunciation of mahrum edilmiş
التركية - الإنجليزية
incapacitated
deprived
mahrum et
deprive

The traffic accident deprived the young man of his sight. - Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti.

The accident deprived them of their happiness. - Kaza onları mutluluklarından mahrum etti.

mahrum et
{f} deprived

The government deprived him of all his rights. - Hükümet onu bütün haklarından mahrum etti.

A traffic accident deprived him of the use of his left hand. - Bir trafik kazası onu sol elini kullanmaktan mahrum etti.

mahrum et
disenfranchise
mahrum et
deprive of
mahrum et
dispossessed
mahrum et
depriveof
mahrum et
dispossess
mahrum edilmiş
المفضلات