A traffic accident deprived him of the use of his left hand.
- Bir trafik kazası onu sol elini kullanmaktan mahrum etti.
The accident deprived him of his sight.
- Kaza onu görme yeteneğinden mahrum bıraktı.
The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
- En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
- En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
you are cut off from anyone who will help you.
Tom kararlılıktan yoksun.
- Tom istikrardan mahrum.