Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
- Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
Now that Tom and Mary have broken up, it's probably OK to ask her out on a date.
- Madem ki Tom ve Mary ayrıldılar, ona çıkma teklif etmek için sorun yok.
Seeing that it is 8 o'clock, I think you should leave for school soon.
- Madem ki saat sekiz, Sanırım kısa zamanda okula gitmelisin.
Seeing that he is still sick, he is unlikely to come today.
- Madem ki o hâlâ hasta muhtemelen bugün gelmeyecek.
Lead us, since you know the road.
- Madem yolu biliyorsun, bize yol göster.
Since he says so, it must be true.
- Mademki öyle söylüyor, o doğru olmalı.
Seeing that he is still sick, he is unlikely to come today.
- Madem ki o hâlâ hasta muhtemelen bugün gelmeyecek.
Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
- Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
Now that you are in Italy, you must see Naples.
- Madem ki İtalya'dasın, Napoli'yi görmek zorundasın.
Now that you are grown-up, it is up to you to decide what to do.
- Madem ki yetişkinsin, ne yapacağına karar vermek senin görevin.
Since you have money, why not get the BMW instead of the Kia?
- Madem ki paran var, neden Kia'nın yerine BMW almıyorsun?
Since you made a mistake in your project, you have to start over from scratch.
- Madem ki projende bir hata yaptın, sıfırdan başlamak zorundasın.