made of cotton

listen to the pronunciation of made of cotton
الإنجليزية - التركية
pamuklu
cotton
pamuk

O, soluk bir pamuk etek giymişti. - She was dressed in a faded cotton skirt.

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar. - Black people were compelled to work in cotton fields.

cotton
pamuklu

Ben bir pamuklu çubukla kulak zarımı patlattım. - I punctured my eardrum with a cotton bud.

Bir düzine pamuklu beyaz mendil alacağım. - I am going to buy a dozen white cotton handkerchiefs.

cotton
uzlaşmak
cotton
(Otomotiv) pamuk ipi
cotton
kotton
cotton
pamuk bezi
cotton
{i} İng. pamuk ipliği
cotton
yağcılık yapmak
cotton
{f} dost olmak
cotton
pamuğa sarmak
cotton
{f} anlaşmak
cotton
{i} pamuk ipliği
cotton
{f} 1. (on) (to) -i kavramak/anlamak, -in farkına
cotton
{i} pamuk; (hidrofil) pamuk
cotton
{i} pamuklu kumaş, pamuklu
cotton
(isim) pamuk, pamuklu dokuma, pamuk ipliği, koton
cotton
{i} koton
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} cotton
made of cotton

    الواصلة

    made of Cot·ton

    التركية النطق

    meyd ıv kôtın

    النطق

    /ˈmād əv ˈkôtən/ /ˈmeɪd əv ˈkɔːtən/
المفضلات