الإنجليزية - التركية
تعريف made irrationally enthusiastic في الإنجليزية التركية القاموس.
- smitten
- aşık
O senin annene deli gibi aşık oldu.
-He was smitten with your mother.
Dan hemen Linda'ya aşık oldu.
-Dan was immediately smitten with Linda.
- smitten
- {f} vur
O senin annene vurulmuş.
-He was smitten with your mother.
Dan hemen Linda'ya vuruldu.
-Dan was immediately smitten with Linda.
- smitten
- kapılmış
- smitten
- vurgun
- smitten
- abayı yakmış
Gao Dao genellikle gerçekten tatlı ama o, kız arkadaşının önünde tamamen abayı yakmış görünüyor.
-Gao Dao is usually really suave, but he seems completely smitten in front of his girlfriend.
- smitten
- etkilenmiş
- smitten
- vurulmuş
O senin annene vurulmuş.
-He was smitten with your mother.
- smitten
- rahatsız
- smitten
- çarp
- smitten
- yakalanmış
- smitten
- f., bak. smite
- smitten
- çarpılmış
- smitten
- tutulmuş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف made irrationally enthusiastic في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- smitten
made irrationally enthusiastic
الواصلة
made ir·ra·tion·al·ly en·thu·si·as·ticالتركية النطق
meyd îräşnıli înthuziästîkالنطق
/ˈmād əˈrasʜnəlē ənˌᴛʜo͞ozēˈastək/ /ˈmeɪd ɪˈræʃnəliː ɪnˌθuːziːˈæstɪk/
Resimler
المفضلات