Meşe ağacı fırtınadan sonra ayakta kaldı.
- The oak tree remained standing after the storm.
O, meşe ağacından bazı dallar kesti.
- He cut some branches off the oak tree.
Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
- The couples carved their initials in oak trees.
Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
- The couple carved their initials in an oak tree.
İskambil destesini meşe masaya koy.
- Place the deck of cards on the oaken table.