الإنجليزية - التركية
تعريف machine which dries laundry في الإنجليزية التركية القاموس.
- dryer
- (Matbaacılık, Basımcılık) kurutma silindiri
- dryer
- {i} kurutucu madde
- dryer
- adv.daha kuru: adj.kuru,kurutucu
- dryer
- kurutan kimse/kurutucu
- dryer
- {i} kurutucu
Tom ıslak elbiselerini kurutucu içine itti.
-Tom shoved his wet clothes into the dryer.
Kurutucuyu çalıştırmadan önce lif filtresini temizlediğinden emin ol. Aksi takdirde bir yangını başlatabilirsin.
-Be sure to clean the lint filter before you run the dryer. Otherwise, you might start a fire.
- dryer
- kurutma makinası
- dryer
- {i} kurutucu; kurutma makinesi: hair dryer saç kurutucusu. clothes dryer çamaşır kurutma makinesi
- dryer
- {i} kurutma makinesi
Bir saç kurutma makinesi getirdin mi?
-Did you bring a hair dryer?
Eskiden bu gömlek sana çok yakışırdı ama sanırım kurutma makinesinde çekmiş.
-That shirt used to look really nice on you, but I think it shrank in the dryer.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف machine which dries laundry في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} dryer
machine which dries laundry
الواصلة
ma·chine which dries laun·dryالتركية النطق
mışin hwîç drayz lôndriالنطق
/məˈsʜēn ˈhwəʧ ˈdrīz ˈlôndrē/ /məˈʃiːn ˈhwɪʧ ˈdraɪz ˈlɔːndriː/
Resimler
السابق
المفضلات