maaşlar

listen to the pronunciation of maaşlar
التركية - الإنجليزية
Annuities
maaş
wage

Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation. - Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.

I paid his wages on the spot. - Maaşını hemen ödedim.

maaş
salary

She gets a high salary. - O yüksek bir maaş alır.

My salary doesn't allow us to live extravagantly. - Benim maaşım bizim müsrifçe yaşamamıza izin vermez.

maaş
pay

What are you going to do with your first pay? - İlk maaşın ile ne yapacaksın?

I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing. - Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.

maaş
(Ticaret) wages

Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation. - Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.

I spent all my wages in one day. - Ben bütün maaşımı bir günde harcadım.

maaş
emolument
maaş
allowance
maaş
{i} earnings
maaş
{i} compensation
maaş
stipend
maaş
payment
maaş
salary, stipend, pay, payment, screw; pension
التركية - التركية

تعريف maaşlar في التركية التركية القاموس.

MAAŞ
(Osmanlı Dönemi) Geçinilecek şey. Yaşayış. Aylık para
maaş
Aylık
maaşlar
المفضلات